ÇEVİRİ, Teknoloji

Ultra Küçük, Ölümcül Değil ve Geçici.-2

Bugün modern biyoteknolojinin nasıl gerçek bir silaha dönüştürülebileceği bilinmemekte fakat hedeflere yüksek hassasiyetle saldırabilme kabiliyeti, ultra küçük, ölümcül olmayan ve geçici hasar veren bu silahlar barut icat edildiğinden bu yana klasik savaşın ana metotları olan fiziki ortadan kaldırma, ölümcül düzeyde yıkımı nihayet kökten değiştirebilir.

ÇEVİRİ, Teknoloji

Ultra Küçük, Ölümcül Değil ve Geçici.

Biyoteknoloji hızla gelişen bir alan olmakla birlikte halihazırda bilim ve teknolojinin gelişmesinde önemli bir etkisi olmuş ve dolayısı ile küresel ekonomiyi de etkilemiştir. Askeri meselelerde biyoteknoloji gelişen bir alan olarak ritmini korumakta ve tıbbi korunma açısından önemli bir rol oynamaktadır. Fakat aynı zamanda saldırgan karakteri ortaya çıkmakta ve askeri açıdan değeri artmaktadır.

Amerika Tarihi, ÇEVİRİ, Tarihi Makale, TARİH

Soğuk Savaş Dönemi Tarihi-2

İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Doğu Avrupa’daki Sovyet genişlemesi, Amerikalıların zihnindeki “Rusların dünyayı kontrol etme planı” korkusunu iyice körüklemişti. Aynı zamanda, Sovyetler, Amerikalıların kavgacı söylemlerine, silahlanma hamlelerine ve uluslararası ilişkilerdeki müdahaleci yaklaşımına karşı tepkiliydi. Böyle düşmanca bir atmosferde, Soğuk Savaş için yalnızca tek bir tarafın suçlanamayacağı da bir gerçektir.

ÇEVİRİ, Tarihi Makale

Cengiz Han ve 13. Yüzyıl Hava-Kara Muharebesi-2

Neredeyse her başarılarında günümüz hava-kara doktrinini uygulamaları gösterilebilir. Cengiz Han’ın Harezmşahları işgali (1218-24) hava-kara doktrini konseptini çok iyi gösterir.

Amerika Tarihi, ÇEVİRİ, Tarihi Makale, TARİH

Soğuk Savaş Dönemi Tarihi-1

İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Doğu Avrupa’daki Sovyet genişlemesi, Amerikalıların zihnindeki “Rusların dünyayı kontrol etme planı” korkusunu iyice körüklemişti. Aynı zamanda, Sovyetler, Amerikalıların kavgacı söylemlerine, silahlanma hamlelerine ve uluslararası ilişkilerdeki müdahaleci yaklaşımına karşı tepkiliydi. Böyle düşmanca bir atmosferde, Soğuk Savaş için yalnızca tek bir tarafın suçlanamayacağı da bir gerçektir.

ÇEVİRİ, Tarihi Makale

Cengiz Han ve 13. Yüzyıl Hava-Kara Muharebesi

Bir ordunun operasyonel konsepti doktrininin çekirdeğini oluşturur. Bir ordunun taktiklerini, organizasyonunu ve prosedürlerini içine alan seferlerde ve muharebelerde savaşma şeklinin yoludur. Bu konsept bütün koşullar ve durumlar için operasyonları belirleyebilmek üzere kapsamlı bir nitelikte olmalıdır. Bununla birlikte değişen koşullara bağlı olarak taktiksel anlamda çeşitlilikleri oluştaracak serbestliği de  tanımalıdır. Doğru bir şekilde bilinmeli ve anlaşılmalıdır.

ÇEVİRİ, Tarihi Makale

Gecekondu Yerleşimleri

üzyılda, geride bıraktıklarından daha iyi bir yaşam arayan binlerce yeni göçmen de dâhil olmak üzere, giderek daha fazla insan Amerika’nın şehirlerine akın etmeye başladı. Nüfusun 1800’den 1880’e kadar her on yılda bir, iki katına çıktığı New York’ta, bir zamanlar tek ailelik konutları olan binalar, artan bu nüfusu karşılamak için daha fazla aileye yaşam alanı oldu.

TARTIŞMA OTURUMLARIMIZ, Yazılar

Taliban’ın Ortaya Çıkışından Günümüze Afganistan

Pakistan Afganistan sınırındaki bir grup medrese öğrencisi ve politik grupların bir araya gelerek temiz bir dini yönetimi hakim kılmak amacı ile Molla Muhammed Ömer tarafından 1994 yılında Kandahar’da kurulmuştur. Taliban Peştu dilinde öğrenci anlamına gelmektedir.

Osmanlı Tarihi, TARİH

İstanbul Aşığı Rus Bir Elçi: Nelidov

Küçük yaşlarımızdan itibaren çok duyduğumuz bir cümle vardır: “Rusların sıcak denizlere inme hayali” Bu yargının pek de haksız olmadığı söylenebilir. Peki ya Ruslar bu sıcak denizlere hangi yol üzerinden ulaşacaktı? Ruslar için sıcak denizlere inme rüyası hiç şüphesiz İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını kontrol etme zaruriyeti taşıyordu. Bu yazımızda ise Rus İmparatorluğu’nun İstanbul’u işgal planına ve bu plan için her şeyini vermeye hazır Rus Elçisi Aleksandr İvanoviç Nelidov’a değinmeye çalışacağız.

TARTIŞMA OTURUMLARIMIZ

Tarihte Afganistan

Afganistan Coğrafyası tarih öncesi dönemlerden beri büyük fatihlerin ve onların kutlu ordularının uğrak noktalarından biri olmuştur. Asya’nın kalbi olarak nitelendirilen bu coğrafya Orta Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu coğrafyalarının da kesişim noktasındadır. Bu nedenledir ki birçok hükümdar burayı kontrol etmek istemiş ve Afganistan Coğrafyası bundan ötürü çeşitli mücadelelere konu olmuştur. Ayrıca çeşitli etnik ve dini grubun bölgedeki varlığı da bu mücadelelerin sonucundaki yerleşimlerin ve göç hareketlerinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.