İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Doğu Avrupa’daki Sovyet genişlemesi, Amerikalıların zihnindeki “Rusların dünyayı kontrol etme planı” korkusunu iyice körüklemişti. Aynı zamanda, Sovyetler, Amerikalıların kavgacı söylemlerine, silahlanma hamlelerine ve uluslararası ilişkilerdeki müdahaleci yaklaşımına karşı tepkiliydi. Böyle düşmanca bir atmosferde, Soğuk Savaş için yalnızca tek bir tarafın suçlanamayacağı da bir gerçektir.
Ay: Haziran 2022
Bilimsel Devrimlerin Yapısı
Thomas Kuhn’un “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” isimli eseri ise bu alanda yeni bir çığır açmayı başarabilmiş ve bilim felsefesini bilim tarihi ve sosyolojisiyle irtibatlandırıp daha geniş açıdan okuma yapmamızı sağlayabilmiştir. Ayrıca Kuhn’un paradigma-olağan bilim-bilimsel devrimler gibi kavramlarla bilimsel etkinliğin salt mantıksal-matematiksel bir uğraşı olmadığını gösterip onun daha doğru bir tasvirini-betimlemesini yaptığını belirtmek gerekmektedir. Bununla birlikte bir “Kuhn’cu” olmamak ve onun en meşhur kavramı olan paradigmayı (Karl Popper’ın yanlışlamacılık kavramının mutlaklaştırılması gibi) mutlaklaştırmamak için Kuhn’un Bilimsel Devrimlerin Yapısı’ndaki görüşlerini bilimsel metodun ne olduğuna ilişkin getirilen diğer açıklamalarla birlikte okumak ve sınırlılıklarını görmek durumundayız.
Göğü Delen Adam: Modern Çağın Modern Olmayan Filozofu Tuiavii
Göğü Delen Adam, Samoa dilindeki ‘Papalagi’ kelimesinin karşılığıdır. Papalagi kelimesi kitapta Avrupalılar için kullanılmıştır. Adaya ilk gelen misyoner yelkeninin ufuğu delip geldiğini belirtmek için bu kelimeyi kullanmışlar. Kitap, Tiavea kabile reisi Tuiavii’nin modern hayatı eleştirmesini konu edinmiştir. Modern hayatı eleştiren Tuiavii misyonerlik okulunda okumuş, birçok Avrupa şehri gezmiş sonra da adasına dönerek yerli hayatına geri dönmüştür. Gerçek hayatta kitapta yazan konuşma sözlü bir şekilde ifade edilmemiş fakat taslak olarak yerli dilinde yazılmıştır. Kitap Erich Scheurmann tarafından yazılmıştır.
Cengiz Han ve 13. Yüzyıl Hava-Kara Muharebesi
Bir ordunun operasyonel konsepti doktrininin çekirdeğini oluşturur. Bir ordunun taktiklerini, organizasyonunu ve prosedürlerini içine alan seferlerde ve muharebelerde savaşma şeklinin yoludur. Bu konsept bütün koşullar ve durumlar için operasyonları belirleyebilmek üzere kapsamlı bir nitelikte olmalıdır. Bununla birlikte değişen koşullara bağlı olarak taktiksel anlamda çeşitlilikleri oluştaracak serbestliği de tanımalıdır. Doğru bir şekilde bilinmeli ve anlaşılmalıdır.