Hipotezlerin test edilmesine ve değerlendirilmesine ilişkin daha sade bir bakış açısı, bilim adamlarının Sherlock Holmes’un yöntemiyle ilerlediklerini düşündürür: Birbirine rakip olan hipotezler formüle ederler ve bazılarını elemek için kurgulanmış testleri uygularlar, ta ki geriye kalan hipotezin “doğru” olduğuna karar verilsin (her ne kadar öncül olarak “doğru” makul kabul edilmese de). Bayesçiliğin aksine, bilimsel muhakemeye yönelik bu yaklaşım, doğrudan hipotezlerin kabulü ya da reddi ile ilgilidir ve bu sebeple bilim adamlarının günlük pratiklerine, olasılıkları (tayin edip, deney sonuçlarına göre) sürekli olarak değiştirmeye yönelik yaklaşımdan çok daha yakın görünmektedir. Fakat bezen “eliminativizm” olarak adlandırılan bu görüş de ciddi itirazlarla karşı karşıyadır.
Kategori: Felsefi Makale
Mantıkçı Empirist Doğrulama ve Bayesçi Doğrulama
1940’lı yıllarda, iki önde gelen mantıksal empirist, Rudolf Carnap (1891–1970) ve Carl Hempel (1905–97), söz konusu problemi çözmek için etkili girişimlerde bulundular. Carnap, ilgili problemin çeşitli yönleri arasında kıymetli bir ayrım sundu.
Doğa Felsefesinden (Bilimsel) Metot Teorilerine: Bilim Felsefesi-1
Bu yazı serisiyle birlikte, Britannica Ansiklopedisi’ndeki “Philosophy of Science” (Bilim Felsefesi) maddesini 12 yazı halinde Türkçemize kazandırmayı hedeflemekteyiz. Felsefe profesörü Philip S. Kitcher tarafından yazılan bu madde, nispeten ağır bir dille ve uzun cümlelerle kaleme alındığından bilim felsefesine başlamak isteyenlerin işini kolaylaştırmak amacıyla metin içerisinde parantezlerle ve bazı dipnotlarla açıklamalarda bulunmaya çalıştık.
Fikri Tartışmada “Reductio ad absurdum”
Reductio ad absurdum (Olmayana ergi delili, absürde indirgeme) delil getirmede ve informal mantıkta karşıt argümanların kullandığı mantığı ilerletip onları absürt, saçma bir noktaya getirerek reddetmenin (böylece kendi argümanını ispatlamanın) bir metodudur. İndirgeme argümanı ve absürdleştirme argümanı (argumentum ad absurdum) olarak da bilinir.