Akademik Eser, Kitap, İNCELEMELER

Bilimsel Devrimlerin Yapısı

Thomas Kuhn’un “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” isimli eseri ise bu alanda yeni bir çığır açmayı başarabilmiş ve bilim felsefesini bilim tarihi ve sosyolojisiyle irtibatlandırıp daha geniş açıdan okuma yapmamızı sağlayabilmiştir. Ayrıca Kuhn’un paradigma-olağan bilim-bilimsel devrimler gibi kavramlarla bilimsel etkinliğin salt mantıksal-matematiksel bir uğraşı olmadığını gösterip onun daha doğru bir tasvirini-betimlemesini yaptığını belirtmek gerekmektedir. Bununla birlikte bir “Kuhn’cu” olmamak ve onun en meşhur kavramı olan paradigmayı (Karl Popper’ın yanlışlamacılık kavramının mutlaklaştırılması gibi) mutlaklaştırmamak için Kuhn’un Bilimsel Devrimlerin Yapısı’ndaki görüşlerini bilimsel metodun ne olduğuna ilişkin getirilen diğer açıklamalarla birlikte okumak ve sınırlılıklarını görmek durumundayız.

ÇEVİRİ, Felsefi Makale

Bilim Felsefesi-3: Eliminativizm ve Yanlışlamacılık

Hipotezlerin test edilmesine ve değerlendirilmesine ilişkin daha sade bir bakış açısı, bilim adamlarının Sherlock Holmes’un yöntemiyle ilerlediklerini düşündürür: Birbirine rakip olan hipotezler formüle ederler ve bazılarını elemek için kurgulanmış testleri uygularlar, ta ki geriye kalan hipotezin “doğru” olduğuna karar verilsin (her ne kadar öncül olarak “doğru” makul kabul edilmese de). Bayesçiliğin aksine, bilimsel muhakemeye yönelik bu yaklaşım, doğrudan hipotezlerin kabulü ya da reddi ile ilgilidir ve bu sebeple  bilim adamlarının günlük pratiklerine, olasılıkları (tayin edip, deney sonuçlarına göre) sürekli olarak değiştirmeye yönelik yaklaşımdan çok daha yakın görünmektedir. Fakat bezen “eliminativizm” olarak adlandırılan bu görüş de ciddi itirazlarla karşı karşıyadır.