İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Doğu Avrupa’daki Sovyet genişlemesi, Amerikalıların zihnindeki “Rusların dünyayı kontrol etme planı” korkusunu iyice körüklemişti. Aynı zamanda, Sovyetler, Amerikalıların kavgacı söylemlerine, silahlanma hamlelerine ve uluslararası ilişkilerdeki müdahaleci yaklaşımına karşı tepkiliydi. Böyle düşmanca bir atmosferde, Soğuk Savaş için yalnızca tek bir tarafın suçlanamayacağı da bir gerçektir.
Etiket: ikinci dünya savaşı
Nazizm ve Denazifikasyon
Nazizm, basitçe tanımlanacak olursa Almanya’da Adolf Hitler liderliğindeki Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi himayesinde totaliter bir program bağlamında vücut bulmuş ve uygulanmış bir rejimdir. Aynı zamanda içerdiği yoğun milliyetçilik ve dikta yönetimi açısından İtalyan Faşizm’i ile de büyük bir benzerlik taşır. Fakat pratikte Nazi programı daha yoğun bir içeriği barındırmıştır. Genel olarak incelendiğinde Nazi programı, ulusun ve milletin çıkarlarının karizmatik bir liderin şahsi istekleri doğrultusunda şekillendiği ve bununla birlikte, rasyonellikten uzak, teorik bir anlayış çerçevesinde gelişen, Aryan Irk’ını (Aryan Volk) yeryüzünde hakim kılmayı ve düşmanlarını etkisiz hale getirmeyi amaçlayan bir programdır.
Toprak Ana
Toprak Ana romanında ön planda işlenen konu Kırgız köylüsü Tolgonay’ın ve ailesinin İkinci Dünya Savaşı esnasında yaşadığı sıkıntılardır. Daha derin manada işlenen konu ise küçüklüğünden beri toprak ile birlikte yaşayan, onunla eğlenen, dertleşen, onu yurt bilen, ekmeğinin, aşının kaynağı gören Tolgonay’ın toprak ile olan mistik ilişkisidir. Tabii Toprak Ana romanını biraz daha duygusal ve insani yapan yönü, savaşın, cephede yarattığı etkinin yanı sıra cephe gerisinde kalan insanlar üzerindeki yıkıcı etkisini okuyuculara gayet akıcı ve doğal bir biçimde anlatmasıdır.
Weimar Cumhuriyeti (1919-1933)
Weimar Cumhuriyeti Birinci Dünya Savaşı sonrası 1919-1933 yılları arasında Nazi Partisi’nin yükselişine kadar olan süre zarfında Almanya Devleti’nin yönetim şekli yani hükümetidir. Weimar ismi Kayzer II. Wilhelm’in tahttan uzaklaştırılmasının ardından parlemento tarafından yeni hükümetin kurulduğu kasabanın isminden gelmektedir. İyi başlayan fakat daha sonra kısa sürede Büyük Buhran ile çıkmaza giren Weimer Cumhuriyeti, maalesef Nazi Diktası’nın ve Adolf Hitler’in yükselişine zemin hazırlayan bir kaos dönemini yaşamıştır.
Blitzkrieg
Blitzkrieg, askeri bir terim olarak, yüksek hız, manevra ve odaklı ateş gücüne dayanan bir harekat şeklidir. Türkçe'de yıldırım harbi anlamına gelir. Terim, İkinci Dünya Savaşı sırasında kısa süreli ve ekonomik Alman askeri harekatları ile popülerleşmiş ve askeri tarihçilerce tartışılmıştır.
Barbarossa Harekâtı
İlk adı Fritz Operasyonu olan Barbarossa Operasyonu, İkinci Dünya Savaşı sırasında, 22 Haziran 1941'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne karşı başlatılmış askeri bir harekattır. Operasyon Almanya’nın aleyhine sonuçlanmış ve İkinci Dünya Savaşı için de önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmiştir.
20 Temmuz Komplosu-Adolf Hitler’e Suikast Girişimi
20 Temmuz 1944’te, II. Dünya Savaşı sırasında (1939-45), üst düzey Alman askeri yetkililerinin Adolf Hitler’i (1889-1945) öldürme ve daha sonra hükümetin kontrolünü ele geçirme planı, evrak çantasına yerleştirilen bir bombanın patlamasına rağmen Hitler’in bir şekilde kurtulmasından ötürü başarısız oldu. Suikast girişimi, Doğu Prusya’da (bugünkü Polonya) Rastenburg yakınlarındaki bir komuta merkezi olan “Wolfsschanze (Kurt İni)”de gerçekleşti. Hitler’in olası suikastçıları, tespit edildikten sonra idam edildi.
Sonun Başlangıcı: Stalingrad
Stalingrad Savaşı (17 Temmuz 1942 - 2 Şubat 1943), 2. Dünya Savaşı sırasında Stalingrad şehrinin (şimdiki adı Volgograd) Alman saldırılarına karşı Kızıl Ordu tarafından başarılı savunmasını içeren bir muharebe dönemidir. Ruslar bunu Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın en büyük savaşlarından biri olarak görmekle birlikte çoğu tarihçi de Stalingrad Savaşı’nın tüm çatışmanın en büyük savaşı olduğunda hem fikirdir. Stalingrad’da alınan yenilgi Almanların Sovyetler’in içerilerine yıldırım hızında olan ilerleyişini durdumakla kalmamış aynı zamanda genel muharebenin gidişatını da Müttefikler lehine çevirmiş ve Sovyetler açısından Berlin’e uzanan serüvenin de başlangıcı niteliğinde olmuştur.