Bu yazı serimizde, dünya tarihinin en kritik döneminde kader birliği etmiş iki devletin subay yardımı ile başlayıp Büyük Savaş’ta yenilerek imparatorluklarının tarihe karışmalarıyla son bulan ilişkilerini ve ittifaklarını incelemeye çalışacağız: Osmanlı Devleti-Alman İmparatorluğu İttifakı.
Kategori: TARİH
Kaosun Yükselttiği Lider: Napoléon Bonaparte-Vergi İsyanından Avrupa Savaşına
Bu yazımızda, milliyetçilik akımlarını açığa çıkardığı ve tetiklediği söylenen Fransız İhtilali’nin hemen arkasından, bir İtalyan’ın topçu subayının nasıl Fransız İmparatorluğu’na yükselebileceğini göreceğiz. Bu kişi parlak zekâsı ve kısa boyuyla tanınan Napoléon Bonaparte’ın ta kendisiydi.
İmparatorlukların Son Döneminde Türk-Alman İlişkileri: Büyük Savaş Sürecindeki İlişkiler
Bu yazı serimizde, dünya tarihinin en kritik döneminde kader birliği etmiş iki devletin subay yardımı ile başlayıp Büyük Savaş’ta yenilerek imparatorluklarının tarihe karışmalarıyla son bulan ilişkilerini ve ittifaklarını incelemeye çalışacağız: Osmanlı Devleti-Alman İmparatorluğu İttifakı.
Eş’arilik’in Tarihi Gelişimi ve Tabiat Felsefesi
Günümüzün problemlerine çözüm üretmek ve geleceğin fikir sancılarına şimdiden çare bulabilmek ancak mazideki düşünce ve bilgi birikiminin farkında olmakla mümkündür. Cemil Meriç’ in ifadeleriyle sorunlara “rasyonel cevaplar” getiremememiz “bizden önceki düşüncelerden habersiz” olmamızdan ve ülkemizdeki aydınlarımızın (intelijansiyamızın) “Amerika’yı her gün yeniden keşfetmeğe çalışmasından”dır.(1)
Ermeni Tehciri ve Sözde Soykırım İddiaları
Özellikle 18 yy. ortalarından itibaren Osmanlı Devleti’nin zayıflamasına bağlı olarak Rus ve İran Devletleri, Kafkasya Bölgesi’ne daha çok ilgi duymaya başladı. Rusların özellikle yükselen bir güç olması ve sıcak denizlere inme ve yayılmacı politikaları Osmanlı İmparatorluğu’na oldukça pahalıya mal oldu. 19.yy. ile birlikte başlayan ve Batı tarafınca dolaylı olarak desteklenen milliyetçi-paramiliter çetecilik faaliyetleri devleti dört bir yanda zaafa uğrattı. Özellikle Rusların Panslavist ve Panortodoks ideolojik temellendirmeleri Osmanlı hakimiyeti altında olan Slav ve Ortodoks halklarının ayaklanmasında önemli rol oynadı. Azınlıklar meselesi haline gelen bu süreç imparatorluğun dağılmasına ideolojik bir neden oluşturdu.
İç Savaşlardan Pax Romana’ya-Askerler Roma’da
Tarihte kurulmuş en büyük devletlerden biri olan ve bazı konularda hala etkisini sürdüren Roma Devleti[1] üzerine yazılacak bu serimiz başlıktan da anlaşılacağı üzere Roma Cumhuriyeti’nin son dönemindeki İç Savaşlar ile Pax Romana[2] arasındaki süreci ele alacaktır. Bu sürecin anlatımına geçmeden önce süreci özetleyecek olursak Sulla-Marius-Cinna arasındaki İç Savaşlar serisi (88-80)[3]ile başlayacak olan yazımız ardından Caesar-Pompeius arasında gerçekleşecek olan diğer bir İç Savaş (49-48) ile devam edecek ve ardından Gaius Octavius Augustus döneminde başlayacak olan Pax Romana ile sonlanacaktır.
Mısır Hiyerogliflerinin Gelişmesi ve Çözümlenmesi
Antik Mısır medeniyetine ait ilk yazı örnekleri M.Ö. 3200 civarındaki Hanedan Öncesi Dönemi Naqada kültürüne ait mezarlıkların üstünde rastlanır. Bu dil binlerce yıl boyunca kullanılmıştır. Hiyeroglif kelimesi Yunanca Hieros (Kutsal) ve Glypho (Yazıt) kelimelerinden köken almaktadır ve Mısır hiyeroglifinde 700’den fazla farklı şekil vardır. Mısır hiyerogliflerinin bazı yazım tarzları ve ona ek yazım tarzları ise: Hieratik: Mısırlı rahip ve katipler kullanmıştır. Hiyerogliflerin el yazısı hali gibidir. Demotik: Halk tarafından kullanılan çizimlerin daha basit olduğu tarz ve Koptik Dili’ni de etkilemiştir. Koptik: Kıptilerin (Hristiyan Mısırlılar) kullandığı ve Yunan alfabesine ekleme yaptıkları bir yazı. Kıpti kilisesi tarafından hala kullanılır.
İç Savaşlardan Pax Romana’ya-Cumhuriyet Çatırdıyor
Tarihte kurulmuş en büyük devletlerden biri olan ve bazı konularda hala etkisini sürdüren Roma Devleti[1] üzerine yazılacak bu serimiz başlıktan da anlaşılacağı üzere Roma Cumhuriyeti’nin son dönemindeki İç Savaşlar ile Pax Romana[2] arasındaki süreci ele alacaktır. Bu sürecin anlatımına geçmeden önce süreci özetleyecek olursak Sulla-Marius-Cinna arasındaki İç Savaşlar serisi (88-80)[3]ile başlayacak olan yazımız ardından Caesar-Pompeius arasında gerçekleşecek olan diğer bir İç Savaş (49-48) ile devam edecek ve ardından Gaius Octavius Augustus döneminde başlayacak olan Pax Romana ile sonlanacaktır.
Bir Garip Yasa: Volstead Yasası
Bu yazıyı 5 dakikada okuyabilirsiniz. İnsanlar, geleceklerini planlarken birkaç kez düşünmeli, olasılıkları analiz etmeli ve kendileri açısından en faydalı yola girmelidirler. Fakat burada söz konusu yolu seçen kurum devletse, bu yolu seçerken daha hassas olmalı ve bu yolda atacağı adımları da daha dikkatli atmak zorundadır. Devlet, varlığını borçlu olduğu toplum açısından en ideal yolu seçmeli… Okumaya devam et Bir Garip Yasa: Volstead Yasası
İmparatorlukların Son Döneminde Türk-Alman İlişkileri: Almanların Doğu Misyonu
Bu yazı serimizde, dünya tarihinin en kritik döneminde kader birliği etmiş iki devletin subay yardımı ile başlayıp Büyük Savaş’ta yenilerek imparatorluklarının tarihe karışmalarıyla son bulan ilişkilerini ve ittifaklarını incelemeye çalışacağız: Osmanlı Devleti-Alman İmparatorluğu İttifakı. Bu seride özel olarak “Bu ittifakın temeli kör bir Alman hayranlığıydı.”, “Bizi savaşa tek kişi soktu.”, “Almanlar yenildi diye biz de yenik sayıldık.” gibi komik ama günümüzde çokça taraftar toplayan popüler söylemlerin yanı sıra “Almanların Doğu Misyonu Tarihçesi”, “Büyük Savaş’taki İlişkiler”, “Almanların Osmanlı Ordusu’ndaki Konumları”, “Almanların Ermeni Tehcirindeki Rolü” gibi geniş ve mühim konuları da aktarmaya çalışacağız.
