Bu yazıyı 8 dakikada okuyabilirsiniz.
Grip solunum sistemini etkileyen oldukça bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Genellikle mevsimseldir ve her yıl dünyada yüz binlerce insanı öldürür. Virüsün yeni versiyonları insanları enfekte edebilir ve hızla yayılabilir, bu durum da pandemilere (dünyanın her yerine yayılan bir enfeksiyon) neden olabilir. Grip semptomları arasında ani başlayan ateş, öksürme, hapşırma, burun akıntısı ve şiddetli halsizlik yer alır; fakat kusma, ishal ve mide bulantısı da gözükebilir. Grip, yüzyıllardır insanların başına bela olmuştur ve oldukça değişken yapısı nedeniyle gelecek yüzyıllarda da böyle olmaya devam edebilir.
Grip Nedir?

Grip, soğuk algınlığına benzeyen ancak semptomları daha şiddetli olan viral bir solunum yolu enfeksiyonudur. Grip semptomları arasında ani başlayan ateş, öksürük, burun akıntısı veya tıkalı burun ve şiddetli halsizlik sayılabilir.
Grip bazen kusmaya, ishale ve mide bulantısına da sebep olabilir (özellikle küçük çocuklarda), ancak grip, solunum yolu hastalığıdır ve sindirim sistemi hastalığı değildir.
Semptomlar virüs bulaştıktan 1-4 gün sonra ortaya çıkar. Çoğu insan tıbbi tedavi olmaksızın 2 hafta içinde iyileşebilir, ancak grip zatürre, bronşit ve sinüs ve kulak enfeksiyonları gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
“Grip mevsimi” tipik olarak sonbaharın sonundan ilkbahara kadar sürer. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre grip salgınları her yıl dünyada 3-5 milyon ciddi hastalığa ve yaklaşık 290.000-650.000 ölüme neden oluyor.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC) göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde son yıllarda yılda 12.000 ila 56.000 kişi gripten ölmüştür.
Gribe Neler Sebep Olur?
Grip yakın zamanda keşfedilmiş olsa da muhtemelen binlerce yıldır insanları etkiliyor.
Grip benzeri bir hastalığın ilk raporlarından biri, Kuzey Yunanistan’da (yaklaşık MÖ. 410), oldukça bulaşıcı bir hastalık tanımlayan Hipokrat’tan gelmektedir.
Grip kelimesi eskiden bir hastalığı tanımlamak için kullanılmadı. 1357’de, İtalya’nın Floransa kentinde insanlar, hastalığın olası nedenine atıfta bulunarak “soğuk etkisi” anlamına gelen ‘influenza di freddo’yu bir salgın olarak adlandırdılar.
1414’te Fransız tarihçiler, Paris’te 100.000 kadar insanı etkileyen bir salgını tanımlamak için benzer terimler kullandılar. Bunun kokulu ve soğuk bir rüzgârdan kaynaklandığını söylediler.
1700’lü yılların ortalarında grip terimi Britanya’da hastalığı tanımlamak için yaygınlaştı. O zamanlar, astrolojik etkiler veya yıldızların ve gezegenlerin birleşmesiyle oluşan soğuğun etkisinin hastalığa neden olduğu düşünülüyordu.
1892 yılın Dr. Richard Pfeiffer, grip hastalarının balgamlarından bir bakteri çeşidi izole etti ve bu bakterilerin gribe sebep olduğunu buldu. Bakterilere Pfeiffer basili veya Haemophilus influenzae adını verdi.
Bilim adamları daha sonra H. influenzae’nin zatürree ve menenjit dahil olmak üzere birçok hastalığa neden olduğunu keşfetti.
Araştırmacılar nihayet 1931’de domuzlardan ve 1933’te insanlardan gribe neden olan virüsü izole etti.
Influenza Virusü

Orthomyxoviridae virüs ailesinin bir parçası olan influenza virüsleri gribe neden olur.
Dört tip virüs vardır: İnsanlarda mevsimsel grip salgınlarından sorumlu olan A ve B. Nispeten nadir görülen C ise hafif bir solunum yolu hastalığına neden olur, salgınlara sebep olduğu düşünülmez. Diğer tip ise öncelikle sığırları enfekte eden ve insanları etkilediği bilinmeyen D.
Kuşları, domuzları, atları ve diğer hayvanları da etkileyen Influenza A virüsü de yüzeyinde bulunan iki antijene (protein) göre alt tiplere ayrılır: Hemaglutin (H) ve nöraminidaz (N). Hemaglutin 18 alt tipe, nöraminidaz ise 11 alt tipe sahiptir.
Spesifik virüsler bu antijenlere göre tanınır. Örneğin, H1N1, hemaglutin alt tip 1 ve nöraminidaz alt tip 1’e sahip influenza A virüsüdür. H3N2, hemaglutin alt tip 3 ve nöraminidaz alt tip 2’ye sahip influenza A virüsüdür.
Influenza B ise soyları ve nesilleri tarafından tanınır. İnsanlarda yaygın olarak görülen influenza B virüsleri iki nesilden birine aittir: B/Yamagata veya B/Victoria.
Grip Salgınları Nasıl Ortaya Çıkıyor?
Grip sürekli gelişen bir virüstür. H ve N antijenleri hızlı mutasyon geçirir ve değişir.
Bu mutasyonlar nedeniyle bir grip alt tipine karşı bağışıklık kazanmak, kişinin sonraki yıllarda farklı bir virüse karşı bağışıklık kazandığı anlamına gelmez.
Ancak bu “antijenik sürüklenme” tarafından üretilen suş eskilere benzer olduğundan, bazı insanların bağışıklık sistemleri yine de virüsü tanıyacak ve uygun şekilde yanıt verecektir.
Fakat baz durumlarda antijenler büyük değişikliklere uğrayabilir. Çoğu insan yeni virüse karşı bağışıklığa sahip değildir, bu da salgınlardan ziyade pandemilere sebep olur.
Bu “antijenik kayma”, hayvandaki bir influenza A alt tipinin doğrudan insanlara bulaşmasından kaynaklanabilir.
Kuş, insan ve domuz gribine duyarlı olan domuz gibi bir ara konakçının aynı anda iki farklı türden virüs tarafından enfekte olması ve virüslerin tamamen yeni antijenler elde etmek için genetik bilgi alışverişinde bulunması durumunda da ortaya çıkabilir. Buna genetik yeniden sınıflandırma denir.
Grip Nasıl Yayılır?
Grip birkaç yolla yayılır: Öksürük veya hapşırma yoluyla, kapı kolları veya klavyeler gibi kontamine yüzeylere dokunma yoluyla, tokalaşma veya sarılma gibi temaslar yoluyla ve içecekler veya öpüşme gibi tükürük yoluyla. Hastalanırsanız işe veya okula gitmeyin, evden çalışmayı deneyin.
Grip Nasıl Engellenir?

Yaşlılar, küçük çocuklar, hamile kadınlar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olanların grip olma ihtimali daha yüksektir. CDC, grip aşısının, gripten korunmanın en etkili yolu olduğunu söylüyor. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak, öksürük ve hapşırıkları kapatmak ve elleri sıkça yıkamak gribi önlemeye yardımcı olabilir. Birisi grip olduğunda doktorlar hastalığın süresini ve semptomların şiddetini azaltmak için antiviral ilaçlar reçete edebilir.
Gribin Tarihi
Doğru ve tutarlı kayıtların olmaması nedeniyle tarihsel raporlardan pandemileri saptamak zordur, ancak epidemiyologlar genellikle 1580 influenza salgınının bilinen en eski pandemi olduğu konusunda hemfikir.
1580 salgını yazın Asya’da başladı ve ardından Afrika ve Avrupa’ya yayıldı. Altı ay içinde grip Güney Avrupa’dan Kuzey Avrupa’ya yayıldı ve enfeksiyon daha sonra Amerika’ya ulaştı. Ölü sayısı tam olarak bilinmiyor fakat sadece Roma’da 8.000 insan hayatını kaybetti.
Yaklaşık 150 yıl sonra başka bir grip salgını ortaya çıktı. 1729 yılında Rusya’da başladı ve 6 ay içinde Avrupa’ya, üç yıl içinde tüm dünyaya yayıldı. Kral 15. Louis’in hasta olduğu bildirildi.
1781 yılında Çin’de başka bir salgın çıktı. Rusya’ya yayıldı ve sonraki yıl Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yayıldı. St. Petersburg’da her gün 30.000 kişi hastalandı ve Roma’daki nüfusun üçte ikisini etkilendi.
1830-1833 pandemisi Çin’de başladı, sonra gemilerle Filipinler, Hindistan ve Endonezya’ya daha sonra Rusya’ya ve Avrupa’ya yayıldı.
1831-1832 yılları arasında Kuzey Amerika’da salgınlar ortaya çıktı. Pandemi sona ermeden önce dünya nüfusunun yüzde 20-25’inin etkilemiş olduğu düşünülüyor.
İspanyol Gribi Pandemisi
İlk “modern” grip salgını 1889’da Rusya’da ortaya çıktı ve bazen “Rus gribi” olarak da adlandırıldı. 70 gün sonra Amerika kıtasına ulaştı ve sonrasında dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını etkiledi.
1918 grip salgını bazen “tüm pandemilerin anası” olarak bilinir. İspanyol gribi salgını, dünya nüfusunun üçte birini etkiledi ve 50 milyon kadar insanı öldürerek tarihin en ölümcül salgını oldu.
H1N1 virüsünü içerdiği bilinen ilk pandemi olan İspanyol gribi, birkaç dalga halinde geldi ve kurbanlarını genellikle birkaç saat veya gün içinde hızlıca öldürdü. Birinci Dünya Savaşı’nda gripten ölen ABD askeri savaşta ölenden daha çoktu.
20. yüzyılda iki grip salgını daha görüldü: Dünyada 1,1 milyon insanı öldüren 1957 Asya gribi (H2N2’nin neden olduğu) ve 1 milyon insanı öldüren 1968 Hong Kong gribi (H3N2). Bu grip suşlarının her ikisi de bir insan ve bir kuş virüsü arasındaki genetik yeniden sınıflandırmadan dolayı ortaya çıktı.
2009 yılında, Kuzey Amerika’da yeni bir influenza A H1N1 virüsü ortaya çıktı ve dünyaya yayıldı. “Domuz gribi” pandemisi öncelikle yeni virüse karşı bağışıklığı olmayan çocukları ve genç yetişkinleri etkiledi. 60 yaş üzerinin yaklaşık üçte biri daha önce benzer bir H1N1 virüsüne maruz kaldığı için antikorları vardı.
2009 domuz gribi dünya çapında 203.000 kişiyi öldürmesine rağmen diğerlerine nazaran daha hafifti.
Grip Aşısı: Hareketli Bir Hedef

Bilim adamları influenza A virüsünü tanımladıktan kısa bir süre sonra araştırmacılar 1930’lu yıllarda klinik denemelerle bir grip aşısı oluşturmaya başladılar.
Birinci Dünya Savaşında gripten dolayı çok asker kaybettiği için ABD ordusu grip aşısına oldukça ilgiliydi. İkinci Dünya Savaşı sırasında aşılar ABD askerlerinin üzerinde denendi.
Ancak 1942–1945 yıllarında yapılan testler sırasında bilim adamları Influenza B tipini keşfettiler. Hem Influenza B tipine hem de H1N1’e karşı koruyan bivalan aşı üretmek gerekiyordu.
1957 yılında Asya gribi pandemisinden sonra H2N2’ye karşı koruyan yeni bir aşı geliştirildi. DSÖ sonraki sezonda hangi grip aşısının gerekli olacağını belirlemek için çeşitli ülkelerdeki grip virüsü türlerini izledi.
1978 pandemisi sırasında bilim adamları influenza A/H1N1 suşuna, influenza virüsü A/H3N2 suşuna ve bir tip B virüsüne karşı koruma sağlayan ilk üç değerlikli grip aşısını geliştirdi. ABD lisanslı mevsimsel grip aşılarının çoğu o zamanlardan beri üç değerlidir.
2012’de ek bir influenza B virüsüne karşı koruma sağlayan ilk dörtlü grip aşısı kullanım için onaylandı.
DSÖ ve onunla iş birliğinde olan merkezlerdeki bilim adamları Kuzey ve Güney yarımkürede ihtiyaç duyulan farklı aşılarla, virüslerin geçen yıl nasıl mutasyona uğradığına ve nasıl yayıldıklarına bağlı olarak hangi suşlara karşı aşı yapılması gerektiğini belirler.
Fakat bu tahminlerde yer alan belirsizlikler göz önüne alındığında aşı etkinliği büyük ölçüde değişkenlik gösteriyor.
2018-2019 grip aşısı, Amerika Birleşik Devletleri’nde İnfluenza A ve B’ye karşı yüzde 29 ve influenza A (H1N1) virüslerine karşı yüzde 44 etkiliydi.