Bu yazıyı 4 dakikada okuyabilirsiniz.
1861’de Amerikan İç Savaşı başlamadan önce eter ve kloroform birkaç yıl boyunca ameliyatta anestezi metodu olarak kullanılıyordu. İkisi de 1840’lı yıllarda geliştirilmesine rağmen kloroform daha çok kullanılıyordu çünkü etkisini daha çabuk gösteriyordu ve yanıcı değildi. Savaş boyunca eter ve özellikle kloroform, on binlerce yaralı askerde ampütasyon ve değişik prosedürleri uygulayan askeri doktorlar için vazgeçilmezdi.
Eterin Gelişimi

Ameliyatlarda anestetik olarak kullanılmadan önce eter, iskorbüt hastalığı veya akciğer enfeksiyonu gibi hastalıkların tedavisinde kullanılıyordu. Hoş kokulu, renksiz ve yanıcılığı fazla olan eter, gaz formunda hastanın acısını giderirken aynı zamanda hastayı da bayıltıyordu. 1842’de Georgia eyaletinde Crawford Williamson Long, hastası James M. Venable’ın boynundaki tümörü alırken ameliyat sırasında eteri anestetik olarak kullanan ilk doktor oldu.
Biliyor muydunuz? 1846 yılında Boston’da Morton’un eterinin tanıtılmasından sonra Doktor Oliver Wendell Holmes, ameliyat ağrısını giderip hastayı bayıltan işlemi açıklamak için anestezi kelimesini önermiştir ve bu kelimeyi hissizlik veya his kaybı anlamına gelen Yunanca “anaisthesis” kelimesine dayandırmıştır.
1848’e kadar Long, deneylerinin sonuçlarını yayınlamamıştı ve o zamana kadar diş hekimi William T. G. Morton eteri anestetik olarak halka açık biçimde ilk defa kullanarak ün kazanmıştı. Meslektaşı Horace Wells, azot oksiti anestetik olarak kullanmada başarısız olunca Morton, eterin üzerinde yoğunlaştı. 30 Mart 1842 Massachusetts Genel Hastanesinde hastasının çenesindeki tümörü almadan önce ona eteri zerk etti.
Kloroformun Gelişimi

Triklorometan olarak da bilinen kloroform, metan gazının klorlanmasıyla hazırlanır. Kloroform, ilk kez 1831 yılında ucuz bir böcek ilacı üretmek için viskiyi klorlu kireçle birleştiren Amerikalı kimyager Dr. Samuel Guthrie tarafından hazırlandı. 1847 yılında İskoç Doktor Sir James Young Simpson, ilk olarak güzel kokulu, renksiz, yanıcı olmayan bu sıvıyı anestetik olarak kullandı. Hastanın buharı soluması için bir sünger veya bez üzerine sıvı damlatılarak uygulandığında, kloroformun merkezi sinir sistemi üzerinde narkotik etkilere sahip olduğu görüldü ve bu etkileri nispeten hızlı bir şekilde üretti.
Diğer taraftan kloroform etere göre daha riskliydi ve kloroformun kullanılması için doktorun yetenekli olması gerekiyordu. Kloroformun sebep olduğu ölümler 1848 yılında 15 yaşındaki bir kızla başlamıştı. Etkili bir doz ile akciğerleri felç ederek ölüme neden olan dozu ayırt etmek için dikkat ve beceri gerekiyordu. Ölümler geniş çaplı bir şekilde duyuruldu ve bu riskler, ameliyata girecek bazı hastaların anesteziyi reddetmesine ve ağrıya göğüs germesine yol açtı. Yine de kloroform kullanımı hızla yayıldı ve 1853’te sekizinci çocuğu Prens Leopold’u doğuran İngiltere Kraliçesi Victoria’ya uygulandı.
Eter ve Kloroformun Askeriyede Kullanımı
Amerikan askeri doktorları, Meksika-Amerika Savaşı (1846-1848) sırasında anestetik madde olarak eteri kullanmaya başladılar ve 1849’da resmi olarak ABD Ordusu tarafından yayınlandı. İç Savaştan önce birçok ordu doktoru ve hemşiresi eter kullanma konusunda tecrübeye sahip olsa da kloroform, daha hızlı etki etmesi ve Kırım Savaşı (1850’ler) sırasında kullanımıyla ilgili çok sayıda olumlu rapor nedeniyle İç Savaşta daha popüler hale geldi. İç Savaş sırasında, ampütasyon veya diğer prosedürlerin ağrı ve travmasını azaltmak için mümkün olduğunca kloroform kullanıldı.
Daha güvenli, daha etkili inhalasyon anestetiklerinin gelişmesinden sonra eter ve kloroform kullanımı azaldı, aynı zamanda günümüzde de artık cerrahide kullanılmamaktadır. Özellikle kloroform 20. yüzyılda eleştirilere maruz kaldı. Laboratuvar fareleri ve sıçanların kloroformu yutmasıyla kloroformun kanserojen olduğu gösterildi. Günümüzde aerosol iticilerinde ve soğutucu akışkanlarda kullanılan florlu karbonların hazırlanmasında kullanılmaktadır; ayrıca bazı öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarında, diş ürünlerinde (diş macunu ve gargaralar dahil), topikal merhemlerde ve diğer ürünlerde bulunur.
Tatmin edici bir makale olmuş, Tebrikler, Teşekkürler.
BeğenBeğen