İsnad sisteminde “Filan filana, o da filana, o da bana söyledi ki” şeklindeki zincirleme aktarımlar, kaynak göstermede dipnotların yaptığı vazifeyi görmüş[1]; Orta Çağ Avrupa’sının 15. yüzyıldan sonra ulaşabileceği kaynak gösterme ahlakı, çok erken dönemlerden itibaren isnad sistemi aracılığıyla tesis edilebilmiştir. Bu yazımızda ise hadis tarihinin diğer iki konudaki örnekliğine, bilgiyi kaydedip saklamada gösterilen özveriye ve bilgiye ulaşmak için nelerin göze alınıp hangi çapta gayretler gösterilebileceğine değinmeye çalışacağız.