Bu yazıyı 5 dakikada okuyabilirsiniz.
“Jonestown Katliamı” 18 Kasım 1978’de, Halkın Tapınağı (Peoples Temple) adlı bir Amerikan tarikatının 900’den fazla üyesinin, liderleri Jim Jones’un (1931-1978) yönetimindeki toplu intihar katliamında öldüğü zaman meydana geldi. Bu olay Güney Amerika ülkesi Guyana’daki Jonestown yerleşkesinde gerçekleşti. Jim Jones 1950’lerde Indiana’da “Halkın Tapınağı”nı kurmuş, ardından 1960’larda cemaatini Kaliforniya’ya taşımıştı. 1970’lerde, medyanın olumsuz ilgisini takiben, güçlü ve otoriter vaiz, yaklaşık 1000 takipçisiyle birlikte ütopik bir topluluk kuracaklarına söz verdiği Guyana ormanına taşındı. 18 Kasım 1978’de, taciz iddialarını araştırmak için Jonestown’a giden ABD Kongre Üyesi Leo Ryan, delegasyonunun dört üyesiyle birlikte öldürüldü. Aynı gün Jones silahlı muhafızları da yanlarındayken, cemaatine hazırladıkları zehirli karışımlarını yutmalarını emretti.
Halkın Tapınağı’nın Kökeni
11 Eylül 2001’deki terörist saldırılardan önce, Jonestown’daki trajedi, ABD’de bir doğal afet dışında yaşanan en büyük sivil kaybı oluşturuyordu. Trajedinin arkasındaki megaloman adam Jim Jones, o güne oldukça mütevazı bir küçüklükten gelmişti. Jones, 31 Mayıs 1931’de Indiana kırsalında doğdu. 1950’lerin başında, Indianapolis çevresindeki küçük kiliselerde kendi başına bir Hıristiyan papaz olarak çalışmaya başladı. Karizmatik bir adam olan Jones, kendi kilisesini kurmak için para toplamak amacıyla, kapı kapı dolaşarak canlı maymun satmak da dahil olmak üzere birçok şey denedi.
Jones, 1950’lerin ortalarında Indianapolis’te ilk Halkın Tapınağı kilisesini açtı. O zamanlar bir Orta-Batı kilisesi için alışılmadık bir şey olmuş ve cemaati ırksal olarak(siyah-beyaz-kızıl) bütünleşmişti. 1960’ların ortalarında Jones, küçük cemaatini Kuzey Kaliforniya’ya taşıdı ve ilk olarak Mendocino ilçesindeki Redwood Vadisi’ne yerleşti. Bu hırslı vaiz, 1970’lerin başlarında kuruluşunun merkezini San Francisco’ya taşıdı ve ayrıca Los Angeles’ta da bir tapınak açtı.
Jim Jones: Bir Tarikat Liderinin Yükselişi
Jones, San Francisco’da güçlü bir figür haline geldi. Kamu görevlilerine ve medyaya bol bol yardımlarda bulundu ve iyilik yaptı. Ayrıca sayısız hayır kurumuna bağışta bulundu ve seçim zamanında çeşitli politikacılara oy toplamak amacıyla çalışmalarda bulundu. “Halkın Tapınağı” ihtiyaç sahipleri için ücretsiz yemek salonu, uyuşturucu rehabilitasyonu ve hukuki yardım hizmetleri gibi sosyal ve tıbbi programlar yürüttü. Jones’un sosyal eşitlik ve ırksal adalet mesajı, hayatlarında anlamlı bir şeyler yapmak isteyen idealist gençler de dahil olmak üzere çok çeşitli insanların ilgisini çekti ve cemaatinin sayısının artmasına vesile oldu.
Jones’un cemaati büyüdükçe, (Grubun büyüklüğüne ilişkin tahminler değişmektedir: New West dergisinin 1977 tarihli bir açıklamasında, Halkın Tapınağı üyelerinin sayısı 20.000 olarak gösterilmiştir.) takipçileri tarafından “Baba” olarak anılan adam hakkında olumsuz raporlar artık gün yüzüne çıkmaya başladı: Eski üyeler eşyalarından, evlerinden ve hatta çocuklarının velayetlerinden vazgeçmeye zorlandıklarını anlattılar. Ayrıca dayağa maruz kaldıklarını ve Jones’un sahte “kanser tedavisi” düzenlediğini iddia etmekteydiler.
Sık sık koyu renkli güneş gözlüğü takan, korumalarla seyahat eden ve giderek paranoyaklaşan Jones, cemaatini “sosyalist bir ütopya” inşa edeceklerine söz vererek Guyana’ya taşınmaya davet etti.
Cennette Sorunlar: Jonestown’un Başlangıcı
1974’te, Jones’un cemaatinden oluşan ufak bir grup, küçük Guyana ülkesinde ormanlık bir alanda tarım kooperatifi kurmak için Guyana’ya gitti. (1966’da Büyük Britanya’dan bağımsızlığını kazanan Guyana, Güney Amerika’da resmi dili İngilizce olan tek ülkedir.) 1977’de Jones ve 1000’den fazla Halkın Tapınağı üyesi onlara katılarak Guyana’ya taşındı. Ancak Jonestown, liderlerinin vaat ettiği cennet haline gelmedi.
Tapınak üyeleri tarlalarda uzun süreler boyunca çalışıyorlar ve Jones’un otoritesini sorguladıklarında ise acımasız cezalara maruz kalıyorlardı. Pasaportlarına ve ilaçlarına el konulup sivrisineklere ve tropikal hastalıklara maruz bırakıldılar. Silahlı muhafızlar orman (tapınak) yerleşkesinde devriye gezmekteydi. Üyeler birbirleri hakkında bilgi vermeye ve uzun, gece geç saatlere kadar süren toplantılara katılmaya zorlanıyorlardı. Ayrıca mektuplarına ve telefon görüşmelerine tapınak tarafından sansür uygulanıyordu.
Zamanla ruh sağlığı iyice zayıflayan ve uyuşturucu bağımlısı olan Jones, yerleşkenin merkezi köşkünde kendi tahtına sahipti ve kendisini Vladimir Lenin ve İsa Mesih ile karşılaştırmaktaydı. Hükümetin, medyanın ve diğer insanların onu yok etmeye çalıştıklarına inanmıştı. Üstelik Jones, Halkın Tapınağı üyelerinden gece yarısı vakitlerinde intihar tatbikatlarına katılmalarını istemekteydi.
Uçak Pisti Pususu
Kaliforniya’dan ABD kongre üyesi olan Leo Ryan, bazı seçmenlerinden, aile üyelerinin Jonestown’da kendi iradeleri dışında tutulmakta oldukları iddialarını işitti ve oraya gitmeye karar verdi. Ryan, Kasım 1978’de, haber muhabirleri ve fotoğrafçıların yanı sıra bazı Halkın Tapınağı üyelerinin şikayetçi akrabalarının da bulunduğu bir heyetle birlikte Guyana’ya gitti.
17 Kasım’da kongre üyesi ve muhabirler, Jonestown yerleşkesinde bir ziyafet ve eğlence gecesi ile şaşkınlık içinde karşılandılar. Hatta Jones, gazetecilerle görüşmeyi bile kabul etti. Ancak ziyaret sırasında Halkın Tapınağı üyelerinden bazıları, Ryan’ın grubundan Jonestown’dan çıkmalarına yardım etmelerini istemişti.
18 Kasım’da kongre üyesi Ryan ve Halkın Tapınağı’ndan ayrılmak isteyen ufak bir kitleyi de içeren grup Jonestown’dan ayrıldı. Gruptaki kişiler, ormanın yakınındaki bir uçak pistinde beklemekteyken, Jim Jones tarafından gönderilen silahlı kişiler tarafından pusuya düşürüldüler. Leo Ryan, NBC’den birer muhabir ve kameraman, San Francisco Examiner’dan bir fotoğrafçı ve ayrılmaya çalışan bir kadın Halkın Tapınağı üyesi oracıkta öldürüldü.
Jonestown’da 900 Ölüm
Uçak pistindeki cinayetlerle aynı gün Jones, cemaatine askerlerin onlar için gelip onlara işkence yapacağını söyledi. Herkese merkez köşkte toplanıp “devrimci hareket” olarak adlandırdığı şeyi yapmalarını emretti. Öncelikle ebeveynler ve hemşireler, şırıngaları kullanarak çocukların boğazlarına güçlü bir siyanür, sakinleştirici ve toz meyve suyu karışımını enjekte ettiler: Halkın Tapınağı’nın ilk ölenleri en genç üyeleri olmuştu. (Jones daha önce bir kuyumcu ruhsatı almıştı ve bu da siyanür depolamasına imkan veriyordu.) Daha sonra silahlı muhafızlar köşkün etrafını sararken, yetişkinler zehirli karışımı içmek için sıraya girdi. Bu korkunç olay, “Kool-Aid’i içmek” ifadesinin kaynağıdır. (1,2)
Guyanlı yetkililer ertesi gün Jonestown yerleşkesine vardıklarında, yerleşkeyi yüzlerce cesetle kaplı halde buldular. Pek çok insan kolları birbirine dolanmış halde can vermişti. 47 yaşındaki Jim Jones, kafasında bir tek kurşun iziyle birlikte bir sandalyede bulundu, yüksek ihtimalle kendi kendisini öldürmüştü.
18 Kasım 1978’de Jonestown’daki ölü sayısı 909’du ve bunların üçte biri çocuktu. O gün birkaç kişi ormana kaçmayı başarmıştı, ayrıca Jones’un oğullarının da dahil olduğu birkaç düzineden fazla Halkın Tapınağı üyesi o sırada Guyana’nın başka bir yerindeydi. Toplamda sadece 33 kişi hayatta kaldı.
Olayın “ölüm kaseti” olarak bilinen korkunç bir kaydı, araştırmacıların o gece ne olduğunu anlamalarına yardımcı oldu. Araştırmalar ayrıca Halkın Tapınağı’nın faaliyetlerinin dehşet verici taraflarını gösteren binden fazla propaganda, konuşma ve vaaz kaydı buldu.
1- Kool-Aid, bir toz meşrubat karışımı markasıdır. 18 Kasım 1978’de , Rahip Jim Jones,tarikat üyelerine içine siyanür karıştırılan bu içeçeği.içmelerini emretti ve onlar da itaatkar bir biçimde buna riayet ettiler.
2- ”Kool-Aid’i içmek” Birleşik Devletler’de yaygın olarak, muhtemelen “algılanan potansiyel yüksek ödüller sebebiyle” başkaları tarafından mahkum edilmiş veyahut tehlikeli bir fikre inanan bir kişiye atıfta bulunmak için kullanılan bir ifadedir.
Metnin kapak fotoğrafı www.bbc.com‘dan alınmıştır.