Bu yazıyı 5 dakikada okuyabilirsiniz.
Emin Gün Sirer[1] bir Türk-Amerikan Bilgisayar Bilimcisi. Şu anda Cornell Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Çalıştığı alanda katkıları: eşler arası iletişim (peer-to-peer communication), işletim sistemleri ve bilgisayar ağları üzerinedir.
Sirer, liseyi İstanbul’da Robert Kolej’de, lisans derecesini Princeton Üniversitesi’nde ve yüksek lisans ve doktora derecelerini Washington Üniversitesi’nde Brian N. Bershad gözetiminde aldı. Araştırma grubu ile çıkarılan ünlü bilimsel makalesi[9], Majority is not Enough, Bitcoin Mining is Vulnerable (Çoğunluk Yeterli Değil, Bitcoin Madenciliği Savunmasız) ile bencil madencilik ve Bitcoin’e hash gücünün sadece 1/3’ü ile yapılabilecek saldırıların tehlikelerinden ve Bitcoin’in zayıf yönlerinden bahsediyor. 2017’de Popular Science tarafından verilen bir ödül olan Brilliant-10‘de yer bulan Sirer[2], şu anda kurucusu olduğu Ava Labs’da kripto para AVAX ve Avalanche Konsensüsüyle dağıtık bir bilişim platformu çalışmalarını sürdürüyor.
Finans alanında hali hazırda çalışan blok zincir uygulamalarının kısıtlarından şikayetçi olan Sirer, dağıtık yapıların şu anda çalışan merkezi sisteme karşı büyümesini engelleyen üç büyük kısıt üzerinde yoğunlaşıyor[3]:
- Ölçeklenebilirlik
- Esneklik
- Yönetilebilirlik
Bugün, kripto borsalarında işlem gören 6000’den fazla ödeme sistemi var ve bunların özgün olanı bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda. Bunlardan en çok değer biçilen ve ilk kripto para olma özelliği taşıyan Bitcoin’in altyapısı saniyede 3 ile 5 arası işlem yapabilecek kapasitede ve günümüz finans dünyasının hızıyla kıyaslanınca komik bir rakam olarak kalıyor. Ayrıca, sistem Proof of Work’e[4] dayandığı için büyük bir çevre problemi ortaya çıkarıyor. Tüm bunlar ele alındığında başlangıç hedeflerinin çok gerisinde kalan bir seçeneğe dönüşüyor.
Sirer’in deyişiyle, aslında çok büyük bir rüya vaat eden blok zincir teknolojisi, finansta bir değer saklama aracının ötesine geçmiş değil. Spekülasyonlarla değerlenen paraların kendilerinden gelen bir değeri yok. Oysa, teknolojik altyapı birden çok partinin ya da şirketin değer üreten herhangi bir ürününü güvenilir olarak işleme sokmaya yardımcı olabilir. Böylece globalleşmiş dünyada köhne ve izole kalan bir finans sistemi yerine; yatırım alma fırsatı bulamayan ve gerçek değerinin çok altında kıymet biçilen ürünler ve şirketler için fırsat oluşturan şeffaf ve aracılardan uzak yeni bir finans ekosistemi oluşturulabilir.
Son olarak para politikaları üzerine Bitcoin çok statik bir yönetim algoritması çalıştırıyor. En fazla ne kadar Bitcoin üretileceği, her yıl ne kadar üretileceği biliniyor. Bu yüzden ileriki dönemlerde piyasalarda etkisini kararlı kılacak bir özelliği yok. Sirer böylece, hukuki sistemler ile iç içe girebilecek, sistemin kendisinin değer üretebildiği ve finanstaki küreselleşmenin tam anlamıyla sağlanabileceği bir platform kurmak istiyor. Şu anda 20-30 kişilik ekibiyle San Francisco ve New York’ta iki ayrı birimiyle hızlı bir şekilde büyüyor[5].

Avalanche finansta kullanılabilecek tüm blok zincirlerin barınabileceği ana bir blok zincir olmak üzere tasarlandı. Bunun anlamı, önceden bahsedilen ve yukarıdaki figürde de görülen diğer blok zincir ve kripto paraların muzdarip olduğu temel sorunları çözmek üzere geliştirilen bir platform olmasında yatıyor. Avalanche’ın yoğunlaştığı konuları birkaç bölümde incelemek gerekirse:
Avalanche’da Valıdatıon
Avalanche’ı oluşturan temel unsurlardan biri onaylayıcılardır. Proof of Stake yöntemiyle sisteme belli bir miktar token yatıran üyeler birer onaylayıcı (validator) olabilirler. Onaylayıcı sayısının artması sistemin güvenilirliğini artıran yegâne unsurlardan biridir. Bu sayede “%51 saldırıları“na[10] karşı sistem güvende kalacaktır. Onaylayıcılar, sistemde yapılan işlemleri onaylarlar ve bunun karşılığında bir onaylayıcı olarak taahhüt verdiği sürenin sonunda, o zamana kadar onaylanan işlemler doğrultusunda sistem tarafından ödüllendirilirler.
Avalanche’da Ekonomi
Avalanche’ı farklı kılan en önemli noktalardan biri alıp satılan tokenların arzı enflasyonal ve dezenflasyonal baskılar ile belirlenmesi. Bunun anlamı, eğer bir validator (onaylayıcı) iseniz onayladığınız işlemler kadar bir ücret kazanırsınız. Bu ücreti Avalanche yazılımı kendi içinde basılan coin ile karşılar. Diğer taraftan işlem yapan kullanıcılar sisteme tutarı değişmeyen bir işlem ücreti öderler ve bu ücret değeri sistem tarafından yok edilir. Böylece ilk kısım sistemde enflasyonist bir etki bırakırken; işlem ücretleri miktarının sistemden silinmesi bu etkiyi dengeler.
Avalanche’ın sabit bir işlem ücreti belirlemesi ve sistemde barınabilecek maksimum coin sayısının Bitcoin tarzı kripto paralarda gibi sabit olmadığı için, modern finans dünyasına çok daha iyi adapte bir sistem olma özelliği taşıyor.
Avalanche ve Smart Contracts
Smart Contracts[7] en basit tabiriyle blok zincir üzerinde çalışan bir yazılımdır. Bu yazılımı özel kılan şey, belli partilerin anlaştığı ve şart koştuğu kuralların ortak olarak sağlanması halinde alışverişi, ticareti mümkün kılabilen ve bunu yaparken avukat, komisyoncu, devlet gibi aracı kuruluş ve kurumların ihtiyacını ortadan kaldırabilmesidir. Avalanche, Ethereum[8] gibi ikinci nesil blok zincirlerde sunulan smart contracts modelini sisteminde uyumlu bir şekilde çalıştırabiliyor ve hali hazırda bu sistemlerde çalışan smart contracts uygulamalarını zahmetsiz bir şekilde transfer etme olanağı sağlıyor.
Avalanche’ın Kucaklayıcı Yapısı
Blok zincirlerin özünde oluşturduğu model merkezsizleşmiş (decentralized), sistem içinde partiler işlem yaparken birbirlerine güvenmek zorunda olmadığı ve sisteme güvenin, yazılımın matematiksel ispatlarıyla ve bazı ön koşullarının korunmasıyla sağlanan bir yapı. Ancak, hali hazırdaki sistemler bu modelin en önemli ön koşullarından olan inclusion (kucaklayıcılık) varsayımını yok sayıyor. Bugün Bitcoin ağındaki madenciliğin %97’si 12 tane büyük mining pool denilen azınlık ile yapılıyor. Ancak Avalanche, proof of stake[8] yöntemiyle sistemdeki üyelerin belli bir ücret ile onaylayıcı olmasına ve sistemde kaldıkça ödüllendirildiği bir sistem kuruyor. Bu iş özünde, üyelerin aralarında oligarşi kurmasını engelliyor ve sistem daha güvenilir bir yapıya kavuşuyor.
Avalanche’da Yönetim
Avalanche’ı farklı kılan ve onu dinamik bir yapıya kavuşturacak olan başka bir özelliği ise, sistem parametrelerinin (işlem ücreti vs.), sistemin tüm partilerinin (onaylayıcı, paydaş, taraf, üye) onayının olduğu bir şekilde gerek sistemin güvenliği gerekse o zamanın şartlarına uyumu doğrultusunda değiştirilebilecek olması. (Blok zincirin büyümesi, kullanıcı sayısının artması, ilginin büyümesi vs.)
Sonuç olarak baktığımızda Avalanche, kendisini modern finansın merkezinde bir altyapı olarak tanımlıyor. Bunun yanında diğer kripto paraların yapabildiklerini yapabilen AVAX adlı bir coin kullanıyor. Emin Gün Sirer’in 2020’nin sonunda resmi olarak duyurduğu Avalanche, kripto piyasaları tarafında şimdiden güvenilir bir teknoloji olarak görülüyor. Hızla büyüyen şirket, düzenli olarak yayınladığı yol haritaları doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor.
Kaynaklar
- https://en.wikipedia.org/wiki/Emin_G%C3%BCn_Sirer
- https://www.popsci.com/scitech/article/2007-10/popscis-6th-annual-brilliant-ten/
- https://www.youtube.com/watch?v=0WlIPz8k-LA&t=419s&ab_channel=CemTutar
- https://en.bitcoin.it/wiki/Proof_of_work
- https://www.avalabs.org/
- https://www.youtube.com/watch?v=QlbFzraRT_8&ab_channel=Avalanche
- https://ethereum.org/en/developers/docs/smart-contracts/
- https://ethereum.org/en/developers/docs/consensus-mechanisms/pos/
- https://www.cs.cornell.edu/~ie53/publications/btcProcFC.pdf
- https://www.investopedia.com/terms/1/51-attack.asp