Bu yazıyı 3 dakikada okuyabilirsiniz.
Urbana-Champaign’deki Illinois Üniversitesi’ndeki yeni bir çalışmada (2019 yılının)* Mart ayından Mayıs ayına kadar geçen süredeki ölümlerde -ki sadece COVID-19 kaynaklı da değil- önceki yıllara göre önemli bir artış olduğu bulunmuştur.
Bu çalışmada, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ndeki (CDC) toplam ölüm sayılarından COVID-19 kaynaklı ölüm sayıları çıkartıldığında, bazı demografilerde, 2020 yılındaki ölüm oranlarının 2019 yılının aynı dönemindeki ölüm oranlarını geride bıraktığı görülmüştür. Bu zaman aralığı ise Amerika Birleşik Devletleri’nde COVID-19 salgınıyla karşılaşılan ilk üç ayı temsil etmektedir.
Bilgisayar bilimi ve Carle Illinois Tıp Fakültesi profesörü Sheldon H. Jacobson ve Urbana’daki Illinois Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin iç hastalıkları bölüm başkanı ve bölge dekan vekili Janet Jokela, elde ettikleri bulguları Public Health dergisinde yayınladı.
Jacobson, “Pandeminin seçici bir şekilde can aldığını biliyoruz. Aynı zamanda bu durumun, doğrudan COVID-19’un neden olmadığı ama toplumumuzda, sağlık sistemimizde, işlerimizde ve hayatlarımızda COVID-19’un bulunmasının bir sonucu olarak yan ölümlere neden olduğu görünüyor. Bu etkileri veri olarak yakalamaya çalışıyoruz.” dedi.
Araştırmacılar, CDC’nin yaş ve cinsiyete göre sıralanmış halka açık verilerini kullandılar. 2019 yılının tam sayıları henüz halka açık değildi, bu yüzden araştırmacılar, 2018 yılının CDC verilerini ve Census Bureau’dan (Sayım Ofisi)* alınan 2019 nüfus tahminini kullanarak 2019 yılının ölüm tahminlerini hesapladılar. Ardından bu sayılarla CDC’nin 2020 için kesin olmayan non-COVID-19 (COVID-19 dışı)* ölüm sayılarını karşılaştırdılar.
Araştırmacılar, bu tür analizlerde yaygın olarak kullanılandan daha katı bir istatistiksel anlamlılık ölçüsü seçseler de 2020’de 15 ila 59 yaş arasındaki erkekler ve 25 ila 44 yaş arasındaki kadınlar için aşırı ölümlerde (beklenen ile gerçekleşen ölüm sayıları arasındaki sayı)* önemli bir artış buldular.
Jokela, “Nedenini bilmesek de ölümler beklenenden daha fazla arttı. Kariyerini tıp ve halk sağlığı alanında geçirmiş biri olarak bu durum beni endişelendiriyor.” ve “Endişemiz -bu durum insanların başka koşullardan dolayı sağlık bakımlarını ertelemelerinden ya da bazı COVID-19 kaynaklı ölümlerin tespit edilememesinden kaynaklı olsa da- aşırı ölümlerin pandemi süreci boyunca devam edeceğidir. Bu durum, sürekli izleme ve inceleme gerektiren bir olgudur.” dedi.
Bununla birlikte, ölümlerde düşüş görülen bir demografik özellik vardı: 5 ile 14 yaş arasındaki kız çocuklar
Jacobson, “Bununla ilgili yapabileceğimiz tek açıklama, o yaş grubunda meydana gelen ölümlere bakarsanız, bunların çoğunluğunun kazalar olduğudur. Bu nedenle, ülkenin büyük bir kısmındaki kısıtlamaların genç kızlar üzerinde koruyucu bir etkisi olduğu görülmektedir.” dedi.
Jacobson ve Jokela, veriler CDC tarafından güncellendikçe incelemelerine devam edecekler. Öncelikle Mart ayından Ağustos ayına kadar ki altı aylık süreci analiz etmeyi ve sonunda da tüm yılı analiz etmeyi planlıyorlar. Aynı zamanda -halk sağlığı yetkililerine- her bir demografideki aşırı ölümlere neden olan faktörlerin iç yüzünü anlamak için ölümlerin COVID-19 dışı nedenleri hakkında çalışmaları ve verilerin daha ulaşılabilir hale getirmeleri için çağrıda bulunuyorlar.
Jacobson, “İnsanlar rutin tıbbi muayeneleri ihmal ettikleri için mi? Kalp hastalıkları veya kanser gibi diğer koşulların tedavilerini mi geciktiriyorlar? Akıl sağlığı sorunları ele alınmıyor mu? Farklı yaş gruplarındaki ölüm nedenleri hakkındaki bu bilgiler çok faydalı olacaktır çünkü o zaman önlenebilir ölümleri azaltmak için uygun karşı-önlemleri araştırabiliriz.” dedi.
Dipnot: “*” ile belirtilen kısımlar çeviren kişi tarafından eklenmiştir.